“ADAPTASYON”
Uyarlama, uyum ve uyma anlamında kullanılır.
Uyumlanmaya çalışan hatta uyumlanmak için büyük çaba sarf eden küçücük yüreklere destek olmaktansa köstek olma kısmını ülkece nasıl başarabiliyoruz anlamak mümkün değil… Dünya’nın birçok ülkesinde adaptasyon haftası diye bir hafta yoktur, çünkü okul adapte edilecek, edilmesi gereken bir yer değildir eğitim sisteminde.
Güvenli bağlanma dönemi dediğimiz 0-2 yaş ve güvenli ayırılma dönemi dediğimiz 2-4 yaştan sonra konfor ortamından başka bir ortama aidiyet oluşturması beklenen çocuk bir anda ne yazık ki bir kargaşa içerisinde buluyor kendini. Okul öncesinde kreş ve anaokulu çocukları adaptasyonu daha sancılı geçirirken bu süreci daha önce deneyimlemiş ilkokul ve ortaokul çocukları ise o zamanki tecrübeleri ile başlangıç yapıyor yeni okullarına.. Kaybetme korkusu, evham, panik ve tedirginlik gibi bir çok his kendini ifade edememeyi de tetikleyerek çocukta blokaj ve bilinçaltı kayıtlarına sebebiyet veriyor.Örneğin;
İş değişikliği yaptıniz diyelim 30 yaşında adamsın neden sorun çıkarıyorsun diyen bir eşiniz var mı?
Ya da her yeni gün, yeni bir sorunla geliyorsun, o zaman işi bırak diyen bir anneniz??
Ve bunları yaşadığınız için başarısızlıkla atfeden bir babanız?
Birde ooooo bizim zamanımızda olacak da şöyle olurdu böyle olurdu diye ürküten veli cümleleri ya da okulun ilk günü ilk dersi tanışma yerine ben dersimde karın ağrısından çatlamanızda, boşaltım sisteminize müdahale eder sizi tuvalete çıkarmam diyen öğretmen tavırları ile başa çıkmaya çalışılan miniminnacik yüreklerin tüm blokajlarini ve bilinçaltı kayıtlarını oluşturdukları “Adaptasyon” haftasına ne yazık ki geldik..
Çocuk korkar,
Çocuk ürker,
İsterse 15 yaşında olsun..
Çocuk, cocuktur..
Ve sizin çocukluk çağınızla kıyaslanmak zorunda değildir..
Madem böyle bir hafta var eğitim sistemimizde;
“Ben” dili yerine “Sen” dili olmali
Seni anlıyorum..
Seni önemsiyorum.
Senin kaygilandigin her durumda yanındayım…
Bu üçlü bir sac ayağıdır; VELİ , OKUL, ÇOCUK..
Birinde ki sıkıntı ve sorun dengeyi anında bozar ve ayakta durmaya yetmez.. Ayakta duramayan hiçbir şey de ne yazık ki ilerleyemez. Çocuklarımıza kendi akademik başarısızlıklarımızı ya da arzularımızı yüklemek yerine onun hayal ettiği bu yolda ona yol arkadaşı olmayı tercih etmek ebeveynin sevgi dilini gösterir. En iyi okullarda da okusa, bir çok sosyal faaliyetlere erişebilme kolaylığı da olsa unutmayalım ki her kişinin kendi tekelindedir istediği noktaya erişmek.
Herşey sevgiyle başlar, biz kendi doğurduğumuz çocuklarımızı sevelim ki emanet ettiklerimizde aidiyet oluştursun ..
Yormadan, yorulmadan sevgi ile..
2022/2023 Eğitim Öğretim Yılı Tüm Çocuklarımıza ve Öğretmenlerimize hayırlı olsun.
GAMZE KOLUMAN MENTEŞE
ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ UZMANI

